Pazar, 25 Şubat 2024 18:14

Boşanmada Nafaka ve Nafaka Artırım Davası

Boşanmada Nafaka ve Nafaka Artırım Davası

Üç çeşit nafaka bulunmaktadır:
1. Tedbir nafakası,
2. İştirak nafakası,
3. Yoksulluk nafakası.

 

1. Boşanma Davasında Tedbir Nafakası

Tedbir nafakası, diğer bir deyişle geçici önlem nafakası, boşanma davası sürerken ve boşanma kararı kesinleşinceye kadar ödenen nafakadır.

TMK m.169 hükmü uyarınca boşanma veya ayrılık davasının açılması ile hakim eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakımı ile korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır. Dolayısıyla taraflar talep etmese dahi, hakim, geçici önlemler ile koruma tedbir alabilir. Ancak talep olması halinde hakim talepten daha fazla nafakaya karar veremez.

Tedbir nafakası boşanma davası sürerken ödenen para olduğundan, tarafların kusurları göz önünde bulundurulmaksızın bağlanır. Tedbir nafakasının aylık olarak irat halinde ödenmesine karar verilir, toptan ödenmesine karar verilemez. Hakim gerekli araştırmaları yaparak tarafların tedbir nafakasına ihtiyacı olup olmadığına karar verir; çalışıp çalışmadığı, aylık geliri, mal varlığı, giderleri, maaşları, kira ödemeleri, eğitim-öğretim giderleri, mutfak giderleri ve bu gibi hususlar göz önünde bulundurulur. Maddi durumu yerinde olan eşe tedbir nafakası verilmez. Ancak sırf çalışıyor olmak diğer eşi tedbir nafakası ödeme yükümlülüğünden kurtarmaz.

Tedbir nafakasının miktarı hakim tarafından takdir edilir. Hakim nafaka miktarını takdir ederken TMK m. 4 hükmünde yer alan hakkaniyet ilkesini dikkate alır. Tarafların nafakanın miktarının değiştirilmesini talep etmesi mümkündür. Ancak bunun için koşullarda değişiklik olması aranır.

Tedbir nafakası ne zamana kadar ödenir?
Çocuk için ödenen tedbir nafakası reşit olana kadar veya mezun olduğu tarihe kadar devam eder. Eş için ödenen tedbir nafakası boşanma davası kararı kesinleşinceye kadar ödenir.

 

2. Boşanmadan Sonra İştirak Nafakası

Boşanma davası bitip karar kesinleştikten sonra, çocuk için ödenen tedbir nafakası iştirak nafakası niteliğini alır.

İştirak nafakası, ortak çocukların ihtiyaçlarının karşılanması için velayeti almayan tarafın her ay peşin olarak ödediği paradır. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceği belirlenebilir. Dolayısıyla iştirak nafakasının yıl bazında artırılması öngörülebilir. Genellikle nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranına göre artırılması öngörülür.

İştirak nafakasının miktarı eşlerin durumu ile çocukların ihtiyaçları göz önünde bulundurularak belirlenir. Ancak velayeti almayan eş, eğer çalışmıyorsa ve başka da geliri yoksa, nafaka ödemeye tabi tutulamaz.

Çocuk reşit olana kadar veya mezun olduğu tarihe kadar iştirak nafakası devam eder.
Tarafların mali veya yaşam durumlarının değişmesi halinde iştirak nafakasının değiştirilmesi için dava açılabilir.

 

3. Boşanmadan Sonra Yoksulluk Nafakası

Boşanma davası bittikten sonra, boşanma nedeniyle diğer eşin maddi desteğinden yoksun kaldığı için yoksulluğa düşecek olan tarafa diğer eş tarafından yoksulluk nafakası ödenir. Dikkat etmek gerekir ki, yoksulluk hususu şarttır. Çalışan veya önemli bir mal varlığı olan eşin yoksulluk nafakası hakkı yoktur.

Tedbir nafakasında ve iştirak nafakasında tarafların kusurlarına bakılmaz ancak yoksulluk nafakasında kusur durumu önemlidir; diğer eşten daha kusurlu olan tarafın yoksulluk nafakası hakkı yoktur. Dolayısıyla boşanma davasında kusur meselesinin hassasiyetle ele alınması gerekir.

Ayrıca, tedbir nafakası ile iştirak nafakasına hakim re’sen karar verebilir ancak yoksulluk nafakası talebe bağlıdır; aynı boşanma davasında talep edilebilen maddi ve manevi tazminatta olduğu gibi, yoksulluk nafakası taraflarca talep edilmez ise hakim kendiliğinden yoksulluk nafakası ödenmesine karar veremez. Talep boşanma davası ile birlikte yapılabileceği gibi, boşanma davası bittikten sonra ayrı bir dava olarak da açılabilir. Bu durumda dava açma süresi boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıldır.

Yoksulluk nafakasının miktarı hakim tarafından belirlenir. Yoksulluk nafakasının miktarını belirlerken hakim ödeme yükümlüsünün mali durumunu göz önünde bulundurur. Hiçbir geliri olmayan eşin yoksulluk nafakası ödemesine karar verilmesi uygun görülmez.

Genellikle irat şeklinde, aylık olarak ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakası alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden sona erer. Bu iki durumda yoksulluk nafakasının kaldırılması için ayrıca dava açmaya gerek yoktur. Yoksulluk nafakası alan tarafın evlenmemekle birlikte fiilen evliymiş gibi yaşam sürmesi halinde, yoksulluğunun ortadan kalkması veya haysiyetsiz yaşam sürmesi halinde dava açılarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilebilir.

İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın ilerleyen yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceği belirlenebilir. Dolayısıyla yoksulluk nafakasının yıl bazında artırılması öngörülebilir. Genellikle nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranına göre artırılması öngörülür.
Boşanma özel sebeplerinde, kusura dayalı açılan davalarda, davanın kabulü halinde yoksulluk nafakasına karar verilmez.

 

Yoksulluk Nafakası Ne Zamana Kadar Ödenir?

Esasen yoksulluk nafakasının süresiz olarak ödenmesine karar verilir. Nafaka alacaklısının mali veya medeni durumunda değişiklik olması veya haysiyetsiz hayat sürmesi halinde nafakanın ödenmesine son vermek mümkündür.

Diğer yandan, 2022 yılında hazırlanan kanun tasarısı ile yoksulluk nafakasının ödenme süresine bazı sınırlamalar teklif edilmektedir. Buna göre, 2 yıldan az süren evliliklerde nafaka süresi 5 yıl, 5 yıldan az süren evliliklerde nafaka süresi 7- 8 yıl, 5 ila 10 yıl arası süren evliliklerde nafaka süresi 12 yıl olacaktır. Nafaka süresinin sonunda nafaka alan eşin maddi olumsuzlukları ilk günkü gibi devam ediyorsa ‘ara süre’ uygulanacak ve 2-3 yıl daha nafaka almasına karar verilebilecektir.

 

Nafaka Artırılması, Azaltılması veya Kaldırılması Davası

TMK m.176 hükmü uyarınca irat şeklinde, aylık olarak ödenmesine karar verilen nafaka alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden sona erer. Yoksulluk nafakası alan tarafın evlenmemekle birlikte fiilen evliymiş gibi yaşam sürmesi halinde, yoksulluğunun ortadan kalkması veya haysiyetsiz yaşam sürmesi halinde dava açılarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilebilir.

Mali durumların değişmesi halinde veya hakkaniyet gereği nafakanın artırılması veya kaldırılması talep ve dava edilebilir.

 

Nafaka Artırım Davası Reddi

Geçim sıkıntısı olan, mali gücü olmayan eşe iştirak ve tedbir nafakası yüklenemez. Dolayısıyla mali durumu elverişli değil ise, nafaka artırım talebi reddedilir. Nafakanın kaldırılması talep edilmiş ise tarafların ekonomik durumları yeniden değerlendirilir.

 

Nafaka Artırılmasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Nafakanın artırılması, değiştirilmesi veya kaldırılması davası aile mahkemelerinde görülür. Aile mahkemesi olmayan yerlerde Asliye mahkemeleri davaya Aile mahkemesi sıfatıyla bakar. Yetkili mahkeme, alacaklının yerleşim yeridir.

 

Velayetin Değişmesi Halinde Nafaka

Çocuk velayet davaları neticesinde çocuğun velayeti değişirse, aynı şekilde iştirak nafakası borcu da diğer eşe geçmelidir. Mahkeme bu hususu gözeterek nafaka borcu ile ilgili karar verir.

Okunma 558 kez