Pazar, 11 Şubat 2024 20:11

Ziynet Eşyası Davası ile Düğün Takılarının Aynen veya Nakden İadesi

Ziynet Eşyası(Düğün Takıları) Kimin Hakkıdır?

Düğünde takılan takılar kimin olacak sorusu, boşanma sürecini yaşayan kişiler tarafından en çok sorulan sorulardan biridir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16859 E., 2017/17965 K. sayılı ve 20.12.2017 tarihli kararında:


“Dairemizin yerleşik uygulamasına göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.” şeklinde bu yerleşik içtihata dair bir karar vermiştir. Düğünde takılan takılar yani ziynet eşyaları, kural olarak kadına bağışlanmış sayılır. Bununla birlikte, son zamanlarda Yargıtay’ın bu yöndeki görüşünün, söylem itibarıyla değişim sinyalleri verdiği hususu çeşitli mecralarda konuşulmaya başlanmıştır.

 

Bu durumun temel sebebi, aşağıda alıntıladığımız kararda ve bazı diğer kararlarda geçen " aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça" ifadesidir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu  2017/1040 E., 2020/240 K. 04.03.2020 tarihli kararında:
“Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.“ şeklinde kadına özgü ziynet eşyasının, aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça kadın eşe bağışlanmış sayılacağına yönelik bir karar vermiştir. Yargıtay’ın vermiş olduğu karar, artık kadına özgü sayılmayan ziynet eşyalarının, erkeğe takılması halinde erkeğe verilebilmesi ihtimaline açık kapı bırakmaktadır. Aynı şekilde, aksine bir anlaşmanın mevcudiyetinin ispatı halinde de taraflar arasındaki anlaşmaya göre hüküm kurulacağı hususuna açıkça değinilmiştir. Ancak taraflar arasında bu neviden bir anlaşmanın mevcut olması hususunun ne şekilde ispat edilmesi gerekeceğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır.

Yargıtay'ın vermiş olduğu bu tip çelişkili ve toplum nazarında tartışmalar yaratmakta olan kararlar neticesinde hukuk dünyasında da, özellikle akademisyenler ve meslektaşlarımız arasında çok çeşitli tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle düğün takılarına ilişkin davaların mevcudiyeti halinde, sürecin doğru yönetilmesi adına mutlaka aile hukuku alanında çalışmalar yürüten ve boşanma davaları konusunda uzman bir avukatın profesyonel yardımlarından faydalanılmasını, dava temsil ile hukuki danışma hizmetleri temin edilmesini tavsiye etmekteyiz.

a) Genel Kural: Yukarıda açıklamış olduğumuz üzere yerleşik hale gelmiş bulunan Yargıtay içtihatlarına göre genel kural, düğünde takılmış olan para ve ziynet eşyalarının kadın eşe ait olacağı yönündedir. Bu noktada her ne kadar tanım itibariyle düğünde takılan paralar ile çeyrek altın ve tam altın gibi malvarlığı değerleri bilezik, küpe ve set gibi dar anlamda ziynet eşyalarının tanımsal çerçevesi içerisinde bulunmasalar da; Yargıtay uygulamaları açısından tüm bu malvarlığı değerlerinin kadına bağışlanmış sayılacağı kabulü çıkarılmaktadır.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından 2015/17598 E., 2016/11288 K. sayı numarası ile verilmiş olan kararda: "Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur." ifadeleriyle, genel kuralın ziynet eşyalarının kadına ait olacağı yönünde olduğu açıkça ortaya konulmaktadır.

b) İstisna: Taraflar Arasında Anlaşma Bulunması ile Yerel Örf ve Adetler

Düğünde takılar ziynet eşyaları ve paraların, kural olarak kadın eşe bağışlanmış sayılacağından bahsetmiştik. Yargıtay tarafından konuya ilişkin olarak verilen bazı kararlarda, bu genel kuralın istisnası olarak:
1. Taraflar arasında aksi yönde bir anlaşma bulunması ya da
2. Aksi yönde yerel örf ve adetlerin mevcudiyeti hususları sayılmaktadır.

Tüm bu nedenlerle şimdilik, Yargıtay'ın taraflar arasında anlaşma bulunması ya da aksi yönde yerel örf ve adet bulunması hallerinde farklı bir uygulamanın söz konusu olabileceğine yönelik olarak vermiş olduğu hükümler yalnızca "sözde" kalmaktadır. Gelecekte, Yargıtay tarafından bu hususa ilişkin olarak emsal teşkil edecek nitelikte gerekçeli bir karara imza atılması, taraflar arasındaki anlaşma olgusunun varlığı ile aksine yerel örf ve adet olgularının varlığının ispatının ne şekilde sağlanabileceğine dair, tüm hukuk camiası açısından yol gösterici olacaktır.

Düğünde Takılan Takılar Kimin Hakkıdır?
Yargısal uygulamalara göre eşler arasında aksine bir anlaşmanın varlığı ispatlanmadıkça ya da aksini gerektiren yerel örf ve adetler söz konusu olmadığı müddetçe düğünde takılan takılar hangi eş üzerine takılmış olursa olsun, kadın eşe bağışlanmış sayılmaktadır.

Düğün Takıları Nasıl Geri Alınır?
Düğünde takılan ziynet eşyaları ve para gibi malvarlığı değerleri, evlilik birliği içerisinde ortak harcamalar için tüketilmiş dahi olsa, boşanma halinde kadın eş tarafından erkek eşten talep edilebilir. Ziynet eşyalarının iadesi mümkünse aynen, aynen iade mümkün değilse nakden(bedel itibariyle) istenebilir.

Erkek Eş Karşı Taraftan Ziynet Eşyası Talep Edebilir Mi?
Yargıtay kararlarında göre erkek eşin de kadın eşten ziynet eşyası talep etmesi mümkündür. Çünkü son zamanlarda verilen Yargıtay kararlarında taraflar arasında genel kuralın aksini gerektirecek nitelikte bir anlaşma bulunması veya genel kuralın aksini gerektirecek olan yerel örf ve adetlerin söz konusu olması durumunda erkeğin de ziynet eşyalarının iadesi talebinde bulunabileceği hususuna yer verilmiştir. Ancak bu durumun ispatı oldukça zor olmakla birlikte, henüz bu neviden bir hususun ispatına emsal teşkil edecek bir mahkeme kararı mevcut değildir.

Ziynet Eşyalarının Diğer Eşte Bulunduğu Hususu Nasıl İspat Edilir?
Ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen türden eşyalar olduğundan dolayı, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi ve gizlemesi her zaman mümkündür. Bunun sonucu olarak, aksini gerektiren deliller mevcut olmadığı müddetçe ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmektedir. Bu tespit, yerleşik Yargıtay uygulamaları arasında olmakla birlikte, aksi her türlü hukuka uygun delil ile ispat edilebilir.

Anlaşmalı Boşanma ile Ziynet İadesi Sağlanabilir Mi?
Düğünde takılmış olan ziynet eşyaları ve paraların aynen veya nakden(bedel olarak) iadesi, anlaşmalı boşanma protokolünde infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde düzenlenmek suretiyle anlaşmalı boşanma davasına konu edilebilir. Böylece ziynet eşyalarına ilişkin olarak ayrıca dava açılmasına gerek kalmaksızın taraflar arasındaki uyuşmazlık giderilebilir.

Düğünde Takılan Paraların Niteliği
Düğünde takılan paralar, dar anlamda "ziynet eşyası" tanımı kapsamında bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay uygulamasına göre düğünde takılan paralar da bilezik, kolye, küpe, set, tam altın, çeyrek altın vb. ziynet eşyaları ile birlikte kadın eşe ait olarak değerlendirildiği görülmektedir.

Bu anlamıyla düğünde takılan paraların da dar anlamıyla olmasa dahi, geniş anlamda ziynet eşyaları arasında sayıldığı düşünülebilir. Bu neviden bir çıkarım, olası hatalara ve hak kayıplarına sebebiyet verebilecek niteliktedir. Düğün takılarına ilişkin talepleri içeren dilekçede spesifik olarak düğünde takılan paraların da talep edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, düğünde takılan paraların tam değeri biliniyorsa veya bilinebilecek durumdaysa, belirsiz alacak davası açmak yerine bedelin tamamı üzerinden dava açılması ya da kısmi dava açılması gerekeceği unutulmamalıdır.

 

Ziynet Eşyası(Düğün Takıları) Davası Nasıl Açılır?

Düğün takılarının iadesi veya nakden bedelinin ödenmesine ilişkin talepler, boşanma davasıyla birlikte ileri sürülebileceği gibi, boşanma davasından ayrı bir dava açılarak da ileri sürülebilir. Bu davalar, yetkili ve görevli mahkemeye sunulacak olan bir dava dilekçesi ile açılır.

Düğün takılarına ilişkin taleplerin terditli bir şekilde öncelikle aynen iade yoluyla, aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise nakden, karşılık bedelinin ödenmesi suretiyle kademeli bir şekilde talep edilmesi önemlidir. Ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün değilse, fiili ödeme günündeki karşılıklarının eşe iadesine karar verilmesi gerekir.

Ziynet eşyaları, mal paylaşımı davası ile birlikte talep edilemez. Çünkü ziynet eşyaları, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında defaatle belirtilmekte olduğu üzere nitelikleri gereği kişisel mal kabul edilmektedir ve kişisel mallar, mal rejiminin tasfiyesi davalarında ele tasfiyeye konu edilebilecek malvarlığı değerlerinden değildir. Ancak düğünde takılan ziynet eşyası ve para gibi takıların talep edilmesi; ayrı bir dava ile talep edilebileceği gibi boşanma davasıyla birlikte de sağlanabilmektedir.

a) Düğün Takılarının Boşanma Davası ile Birlikte Talep Edilmesi

Düğün takılarına ilişkin taleplerin boşanma davası dilekçesi ile birlikte mahkemeden talep edilmesi mümkündür. Ancak bu durumda ziynet eşyalarına ilişkin dava, boşanma davasından ayrı bir dava olarak değerlendirilir ve bu dava için de ayrıca harç ödenmesi gerekir.

Düğün takılarına ilişkin taleplerin boşanma davası ile birlikte ileri sürülmesi usul ekonomisi ve yargılama süreleri açısından tarafların menfaatine olabilecek niteliktedir. Boşanma davasında dinlenilen tanıklara düğün takılarına ilişkin olarak da sorular yöneltilebilir ve bu iki davanın delilleri birlikte toplanarak değerlendirmeye tabii tutulabilir.

Bununla birlikte, boşanma davasına bakmakta olan hakim tarafından boşanma ve düğün takısı dosyalarının tefrik edilmesine(ayrılmalarına) ve ziynet davasına ayrı esas verilerek bu davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilebilir. Bu halde ziynet eşyalarına ilişkin dosya, farklı esasa kaydedilir ve bu dava için ayrıca yargılama süreci işletilir.

b) Düğün Takılarının Ayrı Bir Dava ile Talep Edilmesi

Düğün takılarına ilişkin taleplerin boşanma davasından ayrı olarak talep edilebilmesi için :
• Boşanma davası açıldıktan sonra ayrıca düğünde takılan ziynet eşyaları ile para vb. malvarlığı değerlerine ilişkin olarak dava dilekçesi hazırlanıp yetkili mahkemeye sunulabilir,
• Boşanma davasında karar verilip de verilen bu karar kesinleştikten sonra, kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde düğün takılarına ilişkin olarak hazırlanan dava dilekçesi yetkili mahkemeye sunulabilir.

Dolayısıyla boşanma davası dilekçesinde düğün takılarına istinaden talepte bulunulmamış olması, başlı başına hak kaybı yaşanmasına sebebiyet verecek nitelikte bir hata olarak görülmemelidir.

 

Düğün Takıları Davasında İspat ve Deliller

Ziynet eşyalarının(düğün takıları) hangi eşte bulunduğu, düğünde toplam olarak ne kadar takı takıldığı, ziynet eşyalarının bozdurulup bozdurulmadığı ve bozdurulduysa ne için harcandığı gibi hususlar her türlü hukuka uygun delil ile ispat edilebilir niteliktedir. Bu davalarda en sık kullanılan deliller ise düğün videoları ve fotoğrafları, tanık beyanları, banka kayıtları, dekontlar ve hesap dökümleri olmaktadır. Ziynet eşyaları yapıları gereği basit bir şekilde taşınabilen ve götürülebilen eşyalardır. Bu sebeple; olağan olan kadına özgü ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir.  Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Önemle vurgulamak gerekir ki kesin delil, tarafları ve hâkimi bağlayan, bu tip delillerle kanıtlanan olayın hukuksal doğru olarak kabul edilmesi gereken delillerdir.

Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, para kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılmaktadır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu erkek tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.

 

Ziynet Eşyalarının Bedelinin Hesaplanması

Ziynet eşyalarının aynen iadesinin mümkün olmaması durumunda bedel iadesi(nakden iade) gündeme gelecektir. Bedel iadesinin sağlanabilmesi için ise mahkeme tarafından infaza elverişli olacak nitelikte hüküm kurulması gerekecektir.

Ziynet eşyalarının bedelinin hesaplanması için genellikle düğün videoları ve düğünde çekilen fotoğraflar alanında uzman bilirkişiye gönderilir ve bu hususa ilişkin olarak bilirkişi raporu tanzim edilir. Bilirkişi tarafından düğünde takılan takıların bedeli hesaplanır ve bu rapor mahkemeye gönderilir.

 

Ziynet Davasında Talep Artırımı ve Islah

Ziynet eşyası davaları genellikle belirsiz alacak davası olarak açılmaktadır. Çünkü tarafların kendileri de düğünde takılan takıların ve paraların tam bedelini bilememektedir. Bu nedenle dava açılışında cüzi bir miktar para harca esas değer olarak gösterilir ve söz konusu ziynet eşyalarının gerçek değerinin, bilirkişi raporunun tanzim edilmesi akabinde belirgin hale getirilmesiyle birlikte talep artırım/bedel artırım dilekçesi verilerek eksik harç tamamlanır.

Ziynet talebi gelecek bilirkişi raporu neticesinde usulüne uygun olarak ıslah da edilebilir. Ancak unutulmamalıdır ki: Dilekçeler teatisi aşamasında bahsedilmeyen ziynet talebi ıslah ile talep edilemeyecektir. Yargıtay’ın aşağıda değineceğimiz kararlarına göre, ıslah ile daha önce sayılmayan bir ziynet eşyası talebinde bulunmak da mümkün değildir.

Ziynet eşyasının iadesi gibi hassas bir konuda, hukuki danışmanlık hizmetlerine başvurmak son derece önemlidir. Bir avukattan hukuki yardım almalıdır.

Nebi Hukuk Bürosu olarak düğün takılarının iadesini ilgilendiren davalarda Müvekkillerin haklılığı ispat edilmiş ve birçok Müvekkil hakkına kavuşturulmuştur.

Av. Nilgün Yüksel Yaşa

 

Okunma 300 kez Son Düzenlenme Pazar, 11 Şubat 2024 20:58