Çarşamba, 01 May 2024 17:29

Kasten Öldürme Suçu Nedir? (TCK 81)

Kasten Öldürme Suçu Nedir? (TCK 81)

Kasten insan öldürme suçu, bir başkasının hayatına kasten son verilmesidir.

Kasten öldürme suçunun temel şekli TCK md. 81’de, nitelikli şekli de TCK md.82’de düzenlenmiş olup suç ile korunan hukuki değer kişilerin yaşam hakkıdır.

İnsan yaşamına trafik kazası, iş kazası, doktor hatası vb. gibi nedenlerle taksirle son verilmesi halinde taksirle öldürme suçu meydana gelir. Kasten öldürme suçunun meydana gelebilmesi için failin bilerek ve isteyerek bir insanın yaşamına son vermesi gerekir.

5237 sayılı TCK’nın 81. maddesine göre, kasten adam öldürmenin basit şeklinin cezası müebbet hapis cezasıdır.

Kasten Öldürme Suçu Kime Karşı İşlenebilir?

Kasten öldürme suçu, sağ doğan ve yaşayan her insan aleyhine işlenebilen serbest hareketli bir suçtur. Ana rahmindeki cenin hukuken insan olarak kabul edilmemektedir. Ana rahmindeki on haftadan fazla ceninin varlığına kasten son verilmesi halinde ancak (TCK 99)’da tanımlanan “Çocuk Düşürtme Suçu” meydana gelir. Bu nedenle, bir insanın doğduktan hemen sonra yaşam şansının az olması veya hayatta kalmayacağının kesin olması gibi şartlar olsa bile, sağ doğan bebeğin hayatına son verilmesi halinde fail kasten adam öldürmenin cezası ile cezalandırılır.

İnsan öldürme suçunu işleyen kişi başka bir kimsenin hayatına son vermelidir. Kendi hayatına son verdiği takdirde, yani intihar ettiği takdirde, intihar edeni bir başka kimsenin yönlendirmesi söz konusu ise, intihara yönlendiren kişi kasten adam öldürmenin cezası ile değil, (TCK 84) gereği “İntihara Yönlendirme” suçunun cezası ile cezalandırılır.

Kasten Öldürme Suçu Nasıl İşlenir?

Kasten öldürme suçu, TCK’da serbest hareketli bir suç olarak tanımlandığı için hem icrai bir hareketle hem de ihmali bir hareketle işlenebilir. TCK, icrai hareketin şekli konusunda herhangi bir sınırlama getirmediğinden herhangi bir icrai hareketle insan yaşamına son verilmesi halinde fail kasten adam öldürmenin cezası ile cezalandırılır. Yani, yumrukla insan öldürmek de silahla insan öldürmek de kasten adam öldürmenin cezası ile cezalandırılır.

İhmali bir davranışla da insan öldürmek mümkündür. İhmali bir davranışla insan öldürme halinde de fail kasten adam öldürmenin cezası ile cezalandırılır.

Silahla Kasten Öldürme Suçu ve Cezası

Silah kavramı, TCK uygulamasında çok geniş bir tanıma sahiptir. Silah kavramının ne anlama geldiği TCK’nın 6/1-f maddesinde açıklanmıştır. Buna göre, klasik bir şekilde tabanca, tüfek, bıçak gibi aletlerin silah kavramına dahil olduğundan kuşku yoktur. Ayrıca, suçta elverişli şekilde kullanıldığı takdirde, kalem, tırnak makası, araba anahtarı vs. gibi sınırsız sayıdaki araç silah olarak kabul edilmektedir.

Silahla kasten adam öldürmenin cezası, suçun temel şeklinin cezası olan müebbet hapis cezasıdır. Silahla veya silahsız bir şekilde insan öldürmenin temel cezası aynıdır. Silahla adam öldürme suçu, suçun temel şekli içinde mütalaa edilmektedir.

Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi

İhmal suretiyle adam öldürme suçu ve cezası, (TCK 83)’te düzenlenmiştir. Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi halinde, ihmal suretiyle işlenen icrai bir suçtan bahsedilir. Bu durumda, icrai hareketle işlenebilen bir suç ihmali bir hareketle işlenmekte, ancak ihmali hareket icrai harekete eşdeğerde olduğu için fail kasten adam öldürme suçunun cezası ile cezalandırılmaktadır. İhmali bir davranışla ölüme neden olan failin kasten adam öldürme suçu nedeniyle cezalandırılabilmesi için şu koşullardan herhangi birinin tek başına varlığı yeterlidir:

• İhmali davranışla ölüme neden olan şahsın sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü olmasına rağmen buna aykırı olarak ihmalde bulunması: Örneğin, bir doktorun ameliyat sırasında oluşan kanamayı kasten durdurmaması veya bir bakıcının özbakım yapamayan yaşlı bir kadına günlerce yemek vermemesi.
• İhmali davranışla ölüme neden olan kişinin yasadan kaynaklanan bir yükümlülüğe aykırı olarak ihmalde bulunması: Örneğin, Türkiye’de bu konuya örnek olarak yaşanan bir vakıada anne 2 aylık bebeğini evde yalnız bırakarak ailesinin yanına günlerce süren bir tatile gitmiş ve bebek açlıktan ölmüştür. Bu somut örnekte yasadan kaynaklanan yükümlülüğünü ihmal eden anne kasten adam öldürme suçunun cezası ile cezalandırılarak müebbet hapis cezası verilmiştir.
• İhmali davranışla ölüme neden olan şahsın önceki hareketi başkalarının hayatı için tehlikeli bir durum yaratmasına rağmen daha sonra ihmalde bulunması: Örneğin, bir trafik kazası neticesinde çarptığı kişi yaşadığı halde olay yerinden kaçarak yaralının kan kaybından ölmesine neden olan kişi bu suç nedeniyle cezalandırılır.

Hemen belirtmek gerekir ki, failin ihmal suretiyle adam öldürme suçundan cezalandırılabilmesi için neticeyi engelleme imkanının olması gerekir. Fail, ölüm neticesinin meydan gelmesini engelleyebilecek imkana sahip olduğu halde ölüme neden olan ihmali davranışı gerçekleştirirse cezalandırılacaktır.

İhmal suretiyle (belli bir yükümlülüğün ihmali suretiyle) kasten adam öldürmenin cezası, temel ceza olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası, müebbet hapis cezası yerine 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası, diğer hallerde ise 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilir. Ancak, bu ceza indirimlerini yapmak mahkemenin takdirindedir. Mahkeme olayın oluş şekli, özellikleri, failin kastının yoğunluğu vb. gibi nedenlerle hiçbir indirim yapmadan da karar verebilir. Örneğin, bebeğini evde bırakıp tatile giderek ölüme neden olan anne hakkında müebbet hapis cezası verilmiş ve bu maddede bahsedilen hiçbir indirim hükmü uygulanmamıştır.

Tasarlayarak (Taammüden) Kasten Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Tasarlayarak (taammüden) kasten adam öldürme suçu, (TCK 82/1-a) maddesinde düzenlenmiş olup suçun nitelikli hallerinden en önemlisidir. Tasarlama kavramının ne olduğu kanunda açıklanmadığından kavram Yargıtay kararları ile açıklığa kavuşmuştur. Yargıtay’a göre, fail suç işleme kararı aldıktan sonra araya zaman girmesine rağmen suç işleme kararından vazgeçmeyip soğukkanlı ve planlı bir şekilde fiili işlerse tasarlayarak insan öldürme suçu işlemiş olur.

Fail, bir kimsenin yaşam hakkını ortadan kaldırmak üzere sebatla ve şarta bağlı olmadan karar vermiş, eylemi düşünüp planlamış, makul bir süre geçip ruhsal sakinlik gerçekleştiği halde kararından vazgeçmeyerek insan öldürme eylemini planladığı şekilde gerçekleştirmiş ise tasarlayarak insan öldürme suçu işlenmiş olur.

Tasarlama; ani kast türünün dışında kalmakta, düşünce kastına girmektedir. Hukuki niteliği öğretide tartışmalı ise de, Yargıtay’ın duraksamasız uygulamalarına göre, tasarlamadan bahsedilebilmesi için:

1-Failin bir kimsenin yaşam hakkı veya vücut bütünlüğüne karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermesi,

2-Failin düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması,

3-Failin gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi gerekmektedir.

Tasarlama halinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında sükûnetle düşünebilmeye yetecek kadar bir süre geçmektedir. Fail, bu süre içerisinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte ve suçu işlemekten vazgeçmemektedir. Failin suçu işlemekten vazgeçmesi ve fakat bir başka nedenle ve bir başka ani kararla fiili işlemesinde tasarlamadan söz edilemez. Suç işleme kararının hangi düzeydeki eylem için ve ne zaman alındığı ile eylemin şarta bağlı olmayan bu kararlılıktan ne kadar zaman geçtikten sonra işlendiği mevcut kanıtlarla saptanmalı, suç kararıyla eylem arasında geçen zaman dilimi içerisinde ruhi sükûnete ulaşılıp ulaşılamayacağı değerlendirme konusu yapılmalıdır. (Yargıtay CGK -Karar: 2012/227)

Tasarlayarak öldürme suçunun cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Tasarlayarak Kasten Öldürme Suçunda Haksız Tahrik: Tasarlama ile haksız tahrikin bir arada uygulanıp uygulanmayacağı konusu öğreti ve uygulamada tartışmalı olmakla birlikte, failin, haksız tahrikin doğurduğu hiddet veya şiddetli elem nedeniyle adam öldürmeye karar vermesi ve suçu nasıl işleyeceği konusunda plan yapması, bütün tasarlama süreci boyunca hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında bulunması, bir başka anlatımla maruz kaldığı tahrik ile işlediği suç arasında nedensellik ilişkisi bulunması halinde tasarlayarak öldürme suçlarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir (YCGK-K.2012/258).

Canavarca Hisle ve Eziyet Çektirerek Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Suçun bu hali TCK’nın 82/1-b maddesinde düzenlenmiştir. Canavarca his, bir insan ölümünden zevk alınmasıdır. Mağdurun ölürken acı çekmesinden failin zevk alması ve fiilini buna göre icra etmesidir. Yargıtay kararları, canavarca hissi, toplumun ortak bilincinin ve vicdanın kabul edemeyeceği vahşi bir kötülük olarak tarif etmektedir.

Eziyet çektirmek ise, mağdurun acı ve ızdırap duyması, acı çektirilerek zamana yayılmış bir şekilde mağdurun hayatına son verilmesidir.

Suçun bu nitelikli halinin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Öğretide, canavarca hisle öldürme, “Bir insan yaşamının ortadan kaldırılmasından duyulan zevki tatmin etmek için öldürme”; “Kana susamışlık ve olağan dışı vahşi ve insafsız bir zihniyetin hâkimiyeti altında öldürme”; “Öldürmekten haz duymak, acı vererek öldürmekten zevk alma için öldürme”; “Acıma duygusu olmaksızın öldürme” ; “İnsanın hayvanlığını, vahşiyane hissini ve kan dökme istidadını gösterir şekilde öldürme” ; “Acıma, merhamet duygusu olmaksızın, mağduru fiziksel veya ruhsal acı yaşatarak, vahşice bir yöntemle öldürme” şeklinde tanımlanmaya çalışılmıştır. Manzini’ye göre failin kasten öldürme eylemi ile onu bu eyleme iten neden arasındaki ölçüsüzlük-oransızlık, eylemin canavarca işlendiğini ortaya koyan en nesnel ölçüttür.

Çeşitli yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere, sırf öldürmüş olmak için öldürmek, ölenin acı çekmesinden zevk duymak için öldürmek, silahı denemek maksadıyla öldürmek gibi hâller sadist bir duygu ve düşüncenin eyleme egemen olması bakımından “canavarca his ile” öldürmeye örnek oluştururlar. Benzer biçimde belli toplumsal sınıflara ya da farklı inanç veya mezhep gruplarına duyduğu hınç nedeniyle öldürme, canavarca his sevki ile öldürme suçunu oluşturur (YCGK-K.2018/668).

Kan Gütme Saikiyle Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Suçun kan gütme saikiyle işlenmesi için önceden işlenmiş bir adam öldürme suçu olması gerekir. Fail önceden bir yakınının öldürülmesine cevap olarak öldüren kişi veya kişinin yakınlarından birini öldürmesidir. Fail, kan gütme saikiyle, adeta bir görev bilinciyle hareket ederek suçu işlemektedir. TCK’nın 82/1-j maddesinde suçun bu nitelikli haline yer verilmiş olmasının nedeni, çağdışı sosyal değerlerin ortadan kaldırılmaya çalışılması olarak açıklanmaktadır.

Kasten öldürme suçunun kan gütme saikiyle işlendiğinin kabulü için aşağıdaki şartlarınn gerçekleşmesi gerekir:

a- Olaya neden olan önceki olay, ölümle sonuçlanmış olmalıdır.

b- Fail, önceki suçun failini veya onun mensubu bulunduğu grup ya da aileden birisini, öç alma duygusuyla ve bir görev bilinciyle öldürmelidir.

c- İlk öldürülenle ikinci suçun faili arasında kan hısımlığı şart olmayıp, suçun münhasıran kan gütme saikiyle işlenmesi yeterlidir.

d- İlk öldürme olayıyla ikinci olay arasında çok kısa olmayan bir süre geçmeli, bu süre içinde fail, ilk öldürme olayından duyduğu her türlü acı, kızgınlık ve öfkeden arınarak geleneklerin etkisiyle bir görevi yerine getirme istek ve bilinciyle harekete etmelidir.

Kasten öldürme suçunun kan gütme saikiyle işlendiğinin kabulü için ilk öldürme olayıyla ikinci olay arasında çok kısa olmayan bir sürenin geçmesi gerektiği kural olarak kabul edilmiş ise de, Ceza Genel Kurulunun 12.11.1973 gün ve 321-688 sayılı kararında, ikinci öldürme fiilinin mağdurunun ilk öldürme fiilinin faili değil de onun bir yakını olması halinde, iki öldürme olayı arasında çok kısa bir zaman geçmiş olsa dahi, kan gütme saikiyle hareket edildiğinin kabulü gerektiği sounucuna ulaşılmıştır.

Fail, münhasıran kan gütme saikiyle değil, başka sebepler nedeniyle suçu işlediğinde, bu nitelikli halin uygulanması mümkün değildir. Failin, eylemi gerçekleştirmesinin bir başka sebebe bağlanamadığı, münhasıran kan gütme saiki ve görev bilinciyle kasten öldürme suçunu işlediği hallerde, kan gütme saikiyle öldürme gündeme gelecektir (YCGK-K.2014/1).

Kan gütme saikiyle kasten adam öldürme suçunun cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

“Namus Nedeniyle” ve Töre Saikiyle İnsan Öldürme Suçu ve Cezası

Namus cinayeti kavramı, maalesef yargısal uygulama sorunları yüzünden oluşmuş bir kavram olup yaşam hakkının ortadan kaldırılmasında sosyal bir argüman olarak kullanılmaktadır.

Suçun bu nitelikli hali, yani töre saikiyle insan öldürme suçu TCK’nın 82/1-k maddesinde düzenlenmiştir. Fail suçun bu halini işlerken mağdurun töreye aykırı hareket ettiği ve töre kuralları gereği mağdurun hayatına son verilmesi gerektiği düşüncesiyle hareket etmektedir. Bu nedenle töre saikiyle kasten adam öldürme suçunda TCK md. 29’da düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanmaz. Töre saikiyle işlenen bu suçta, bireysel bir karardan ziyade aile, aşiret, köy vb. gibi geniş bir insan kitlesinin etkisi vardır.

Yargısal uygulamada “namus cinayeti” denilen insan öldürme şekli ile töre saikiyle insan öldürme şekli örtüşen ve ayrışan noktalara sahiptir. Yani, “namus cinayeti” olarak adlandırılan her cinayet, yargısal uygulamada töre saikiyle işlenmiş cinayet olarak kabul edilmemektedir. Yargıtay uygulamasına göre, örneğin eşlerden birinin sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek (TMK md. 185) kendi arzusuyla başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi ve diğer eş tarafından öldürülmesi halinde “namus cinayeti” söz konusu olduğu, failin haksız tahrik indiriminden yararlanabileceği kabul edilmektedir (Yargıtay CGK – 2011/130 karar). Yani, namus cinayeti olarak tarif edilen cinayetler kasten adam öldürme suçunun basit haliyle cezalandırılmaktadır. “Namus Cinayetinin” töre saikiyle işlendiği ispatlandığında, yani suçun bireysel bir kararla değil de daha geniş bir çevrenin kararıyla işlendiği ortaya çıktığında, namus saikiyle işlenen fiile töre saikiyle adam öldürme suçunun cezası verilmektedir.

Namus cinayeti olarak adlandırılan bu insan yaşamına son verme saiki, çağdışı bir yaklaşımla ceza hukuku tarafından ödüllendirilerek uygulamada adaletsiz haksız tahrik indirimi hükümlerinin uygulanmasına neden olmaktadır.

“Namus” kavramı; “bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet, doğruluk, dürüstlük”, “Töre cinayeti” kavramı ise; “bazı bölgelerde geleneksel anlayışlara uymama sebebiyle genellikle genç kız veya kadınların ailesinin kararıyla yine aileden biri tarafından öldürülmesi” şeklinde açıklanmaktadır. Bu tanımlamalardan, töre ve namusun, birbirlerine kısmen benzer ve yakın olmakla birlikte birbirlerinden ayırt edilmesi gereken farklı kavramlar olduğu görülmektedir. Töre belli koşullarda namusu da içine alan bir üst kavram ise de, öncelikle töre ve namus cinayetlerinin aynı kapsamda olmadığı belirtilmelidir. Ait olunan toplulukta geçerli ve herkes tarafından kabul edilen töre gereğince namus cinayeti işlenmesi olanaklı olup bu durumda kasten öldürme fiilinin töre saikiyle işlendiği kabul edilebilir. Ancak bununla birlikte toplumda “namus cinayeti” olarak adlandırılan her kasten öldürme eyleminin töre saikiyle işlenmediği ve bu tür eylemlerin kişilerin kendi namus anlayışının bir sonucu olarak ve töre ile yakından uzaktan ilgisi olmayacak şekilde gerçekleştirildiği de gözden uzak tutulmamalıdır. Töre saikiyle hareket ederek kasten öldürme suçunu işleyen fail, görev bilinciyle hareket etmekte ve hukuk düzenince uygun görülmeyerek cezalandırılan bu davranışı nedeniyle ait olduğu toplulukta saygınlık ve itibar kazanmakta, hoş görülmekte ve korunmaktadır. Oysa töre saikinden bağımsız olarak kendi namus anlayışının bir sonucu olarak kasten öldürme fiilini gerçekleştiren fail açısından aynı durum söz konusu olmamaktadır (CGK-K.2021/42).

Töre saikiyle kasten adam öldürme suçunun cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Kamu Görevlisinin Kasten Öldürülmesi Suçu ve Cezası

Ceza hukuku uygulamasında kamu görevlisi kavramı, TCK md. 6-c maddesi esas alınarak belirlenmektedir. Buna göre kamu görevlisinin atanmış veya seçilmiş olması, geçici veya sürekli olması arasında bir fark yoktur. Dolayısıyla, bir davanın tanıkları, bilirkişiler, avukatlar, kamu görevlisi sayılmaktadır. Kuşkusuz tüm devlet memurları, belediye başkanları, il ve ilçe belediye meclis üyeleri ceza hukuku uygulamasında kamu görevlisi sayılmaktadır.

Suçun bu nitelikli halinin uygulanabilmesi için kasten adam öldürme suçunun kamu görevlisinin görevinden dolayı işlenmesi gerekir. Kamu görevlisinin görevi ile ilgili olmayan bir nedenden dolayı öldürülmesi halinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. Kamu görevlisinin görevinden dolayı öldürülmesinin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Kasten Adam Öldürme Suçunun Kadına Karşı İşlenmesi ve Cezası (TCK 82/1-f)

Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Öldürülen kadının özellikleri önemli değildir. Örneğin, hamile olması veya akrabalık ilişkisi olması sonucu değiştirmeyecektir. Fail suçun nitelikli haliyle cezalandırılacaktır.

Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Kasten Adam Öldürme Suçunun, Çocuğa veya Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Kişiye Karşı İşlenmesi ve Cezası

Çocuklar, gerek ruhsal gerekse bedensel gelişim aşamaları itibariyle yetişkinlere göre daha güçsüz ve savunmasızdırlar. TCK 82/1-e maddesi, hem çocuklara hem de beden ve ruh bakımından kendisini savunmayacak durumda olan kişilere karşı işlenen adam öldürme suçunu nitelikli hal olarak kabul etmiştir. Örneğin, yaşlı insanlar, görsel, işitsel veya ruhsal açıdan engelli insanlar beden ve ruh bakımından kendisini savunmayacak insanlardandır.

Hemen belirtmek gerekir ki herhangi bir insan da olayın özelliklerine göre beden ve ruh bakımından kendisini savunmayacak hale gelebilir. Örneğin, trafik kazası geçirerek yaralanmış bir kişinin parası alınarak öldürülmesi halinde bu madde hükümleri uygulanır. Suçun bu nitelikli halinin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Bazı durumlarda, mağdurun beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olup olmadığı Adli Tıp Kurumu’nun raporuyla tespit edilmelidir:

Gerekçede, maktulün geçirdiği felç sonucunda sakat kalması nedeniyle yatalak ve ağır derecede engelli olup, 42 kilogram ağırlığında, 65 yaşında ve çok zayıf olduğu belirtilmekte ise de; maktulün bu şekilde belirtilen rahatsızlığının 5237 sayılı Yasanın 82/1-e maddesi kapsamında “kendini savunamayacak ölçüde” olup olmadığına ilişkin dosyada bulunan maktule ait tüm evrakların kül halinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas dairesine gönderilerek rapor alınıp değerlendirilmesi ve buna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekir (Y1CD-K.2020/1204).

Kasten Adam Öldürme Suçunun Üstsoy veya Altsoydan Birine veya Eş, Boşandığı Eşe veya Kardeşe Karşı İşlenmesi ve Cezası

Akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi TCK 82/1-d maddesiyle suçun nitelikli şekli olarak kabul edilmiştir.

Altsoy ve üstsoydan kastedilen, kan akrabalığı ile oluşan ilişkidir. Yani, çocuklar, torunlar, torunların çocukları vs. altsoy; anne, baba, büyükanne, büyükbaba vs. üstsoy olarak kabul edilmektedir. Bu kişilere karşı işlenen suçlar TCK md. 82/1-d çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Sıhri hısımlık, yani evlenme ile kazanılan akrabalık ilişkileri bu tanım içinde değildir. Evlilik dışı çocuklar bu madde kapsamında değerlendirilmemektedir, ancak evlilik dışı çocuklar Medeni Kanun’nun öngördüğü şekilde “tanıma” yolu ile tanınmışsa bu madde hükümleri uygulanır.

Maddedeki kardeş teriminden kasıt, evlilik içinde doğmuş, anne bir veya baba bir kardeşi ifade etmektedir.

Eş veya boşandığı eşe karşı işlenen öldürme fiilleri de suçun nitelikli halleri olarak kabul edilmiştir. Eş teriminden kasıt, Medeni Kanun gereği usulüne uygun evlenmiş olan kişilerdir. İmam nikahı bu madde kapsamında değerlendirilmemektedir.

Bu madde hükümleri çerçevesinde kasten adam öldürmenin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Bir Suçu Gizlemek, Delillerini Ortadan Kaldırmak veya İşlenmesini Kolaylaştırmak veya Yakalanmamak Amacıyla Kasten Adam Öldürme ve Cezası

Bir suç işlenmesi halinde suçun delillerini ortadan kaldırmak veya gizlemek için insan hayatına son vermek suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiştir. Suçun işlenmesi sürecini kolaylaştırmak veya işlendikten sonraki süreçte yakalanmamak için suç hakkında bilgi sahibi olan bir kimsenin öldürülmesi bu madde kapsamında cezalandırılacaktır.

Daha önce işlenen veya işlenmesi kolaylaştırılmaya çalışılan suçun niteliği önemli değildir. Suç, adli para cezası gerektiren basit bir suç olabileceği gibi ağır ceza gerektiren bir suç da olabilir. Önemli olan failin işlediği adam öldürme fiilinin bu suçla bağlantılı olmasıdır.

Bu madde gereği kasten adam öldürmenin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Bir Suçu İşleyememekten Dolayı Duyduğu İnfialle Kasten Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Bu halde fail, kasten işlemek istediği bir suç işleyemediği için öfke, kızgınlık ve hiddet içinde bir kimseyi öldürmektedir. İşlenmek istenen ilk suç ile adam öldürme suçu arasında nedensellik bağlantısı vardır. Fail ilk suçu işleyememekten dolayı öfkelenmektedir, fail haksız tahrik altında değil, kendisinden kaynaklanan bir hiddetle insan öldürmektedir.

TCK 82/1-i maddesine göre, bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten adam öldürme suçu işleyen failin cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasdır.

Yangın, Su Baskını, Tahrip, Batırma veya Bombalama veya Nükleer, Biyolojik veya Kimyasal Silah Kullanmak Suretiyle Kasten Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Olağanüstü yöntemlerle adam öldürmek tüm hukuk sistemlerinde ağır ceza ile karşılanmaktadır. Yangın çıkararak mağduru öldürmek, mağdurun bindiği bir yüzen cismi su yüzeyinde batırmak, mağdurun bulunduğu yere bomba atarak öldürmek, vs. gibi haller suçun nitelikli hali olarak kabul edilmiştir.

TCK 82/1-c maddesinde düzenlenen nitelikli kasten adam öldürmenin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Kasten Öldürme Suçunun İhmali Davranışla İşlenmesi (TCK m.88)

Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi halinde, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir (TCK m.83/3).

Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.

İhmal yapılması gerekenin yapılmamasıdır. Kasten öldürme suçunda, fail, her türlü yükümlülük ihmalinden sorumlu tutulamaz. Failin sorumlu tutulacağı yükümlülük ihmali icrai davranışa denk gelen yükümlülük ihmalidir.

Kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi üç şekilde söz konusu olabilir:

1. Failin belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanundan kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması. Örneğin, anne baba çocuğunu korumak yükümlülüğü altındadır, vücudu sobaya değen çocuğunu bilerek ihmal ederek tedavi etmeyen ve ölüme neden olan anne ihmal suretiyle kasten öldürme suçu nedeniyle cezalandırılacaktır.

2. Failin sözleşme nedeniyle icrai bir dvranışta bulunma yükümlülüğünün bulunması. Örneğin, yaşlı bir kimseye bakıcılık yapan kişinin bilerek ilaçları zamanında vermemesi nedeniyle rahatsızlanarak ölen yaşlı kişiye karşı kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenen şekli meydana gelmiştir.

3. Failin daha önce icra ettiği davranışının zararlı neticelerini gidermemesi. Örneğin, bir arkadaşına şaka yaparak sandelyeyi altından çeken failin, künt bir cisme çarparak yaralanan arkadaşını hastaneye ulaştırmak hususunda bilerek yardım etmemesi ve arkadaşının ölümüne neden olması halinde kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçuna vücut vermiş olur.

Kasten Adam Öldürme Suçu ve Haksız Tahrik Ceza İndirimi

Haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi nedenidir.

Haksız tahrik, TCK 29. maddede düzenlenmiştir. Eski kanun döneminde ağır haksız tahrik- hafif haksız tahrik ayrımı varken, 5237 sayılı TCK’da ağır haksız tahrik-hafif haksız tahrik ayrımı ortadan kaldırılmıştır. 5237 sayılı yeni TCK’ya göre, kişinin haksız tahrik altında kasten adam öldürme suçu işlemesi halinde haksız tahrikin derecesine, yani ağırlığına göre fail hakkında ceza indirimi yapılacaktır.

Haksız tahrikin derecesi, haksız tahrikte dengenin bozulup bozulmadığı, haksız tahrikin nitelik itibariyle ağır olup olmadığı, haksız tahrikte ilk haksız hareket kavramı sanığın savunmasını yapacak olan ceza avukatı tarafından dikkatlice değerlendirilerek savunma yapılmalıdır.

Kasten adam öldürme suçunda haksız tahrikin derecesine göre faile verilecek ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 18 yıldan 24 yıla, müebbet hapis cezası yerine 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kasten Adam Öldürme Suçu ve Meşru Savunma (Meşru Müdafaa)

Meşru müdafaa, diğer bir deyişle meşru savunma, kendisine veya başkasına yönelmiş haksız bir saldırıya karşı o anki durum ve imkanlarla saldırı ile orantılı bir şekilde saldırıyı engellemek için işlenen fiildir. TCK’nın 25. Maddesinde düzenlenen meşru savunma, ceza hukukunda bir hukuka uygunluk nedenidir. Saldırıyı defetmek için orantılı karşı güç kullanan kimse, meşru müdafaa hükümleri gereği cezalandırılmaktan kurtulur.

Kasten adam öldürme suçunun meşru müdafaa altında işlenmesi halinde fail cezalandırılamayacağı için, meşru savunmada saldırıya ve savunmaya ilişkin şartlar, meşru müdafaada sınırın aşılıp aşılmadığı savunmayı yapan ağır ceza avukatı tarafından titizlikle değerlendirilmelidir.

Kasten Adam Öldürme Suçu Dava Zamanaşımı

Dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise, devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur.

Kasten adam öldürme suçunun temel şeklinin dava zamanaşımı süresi 25 yıldır.

 

Okunma 1374 kez