Çarşamba, 01 May 2024 15:04

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu Nedir? (TCK md.116)

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu Nedir? (TCK md.116)

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu; bir kimsenin konutuna, işyerine veya bunların eklentilerine

“rızaya aykırı olarak girme” veya “rıza ile girilen yerden çıkmama” fiilleriyle kişi hürriyetine karşı işlenen bir suçtur.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, TCK md.116’da “Hürriyete Karşı Suçlar” arasında düzenlenmiş olup; bu suçla kişilerin konutlarında veya işyerlerinde güvenlik duygusunun, sükun ve huzurları ile çalışma özgürlüğünün korunması hedeflenmiştir.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun TCK md.116/1-2-3 fıkralarının takibi şikayete bağlıdır. Müşteki, şikayet hakkını kullanmadığı takdirde suçun soruşturulması mümkün değildir. Şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesi sonucunu doğurur. Şikayet süresi, mağdurun fiilin işlendiğini ve fiili işleyen kişiyi öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 aydır. Örneğin; mağdur, kendisinin evde veya işyerinde olmadığı bir zamanda, konutuna veya işyerine girildiğini 01.06.2016 tarihinde öğrenmiş, konutuna veya işyerine izinsiz giren kişinin kim olduğunu da 01.09.2016 tarihinde öğrenmiş olsun. Bu somut olayda mağdurun 6 aylık şikayet hakkı süresi, 01.09.2016 tarihinde başlar, 01.03.2017 tarihinde sona erer.

Suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Failin hapis cezası ile cezalandırılması halinde ise ceza zamanaşımı 10 yıldır. Yani, fail hakkındaki mahkumiyet hükmü 10 yıl içinde infaz edilmezse hapis cezası zamanaşımı nedeniyle ortadan kalkar.

Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçu ve Uzlaştırma

Uzlaştırma , tarafsız bir kimsenin arabuluculuğuyla suçtan kaynaklanan uyuşmazlığın çözülmesi için suçun mağduru ve failinin iletişim kurduğu süreçtir (CMK md. 253/1). Uzlaştırma, hem soruşturma aşamasında hem de mahkemede dava açıldıktan sonra mahkeme aşamasında uygulanabilecek bir ceza muhakemesi kurumudur.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun TCK md.116’da düzenlenen tüm fıkraları uzlaşma kapsamında yer almaktadır. Soruşturmayı yapan savcı, dava açmak için yeterli şüphe nedenlerinin varlığı kanaatinde ise, mutlaka tarafların uzlaştırılması için soruşturma dosyasını uzlaştırma bürosuna göndermelidir.

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunun Unsurları ve Cezası (TCK md.116/1)

TCK md. 116/1’de düzenlenen konut dokunulmazlığını ihlal suçu iki şekilde işlenebilir:

1. Kişinin konutuna rızası dışında girilmesi: Örneğin, kapıyı açan ev sahibini iterek rıza göstermediği halde evine girmek suçun tipik bir şeklidir.

2. Konuta rıza ile girildikten sonra, rızaya aykırı bir şekilde çıkılmaması: Suçun bu şeklinde, konuta girilirken konut sahibinin rızası vardır. Ancak, girildikten belli bir süre sonra rıza ortadan kalkmakta, konut sahibi konutunun terk edilmesini istemesine rağmen fail konuttan çıkmamaktadır. Rıza geri alındıktan sonra konuttan çıkmayan fail konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlemiş olur. Örneğin, alacak meselesini konuşmaya gelen alacaklının konutuna girmesine izin veren borçlu, belli bir süre sonra tartışma çıkması üzerine, alacaklının konutundan çıkmasını istediğinde, konuttan çıkmayan alacaklı konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işlemiş olur.

Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md.116/1). Cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md.116/4).

Konut dokunulmazlığını ihlal suçu mağdura ait konuta veya bunların eklentilerine rızaya aykırı bir şekilde girilmesi veya girildikten sonra çıkılmaması ile oluştuğundan; konut kavramının ceza hukukunda hangi anlamda kullanıldığının açıklanması gerekir. Buna göre;

Ceza hukukunda konut; kişilerin, devamlı veya geçici olarak yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerler olarak tarif edilmektedir (YCGK-K.2014/272). Ceza hukukunda konut kavramı, özel hukukta tanımlanan konut kavramından oldukça geniş bir anlama sahiptir. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu, kişi hürriyetine karşı suçlar arasında olduğundan, girilmesi suç teşkil eden konutun şekli, yapısı, kullanım biçimi tümüyle kullanan kişinin özgür seçimine bağlıdır.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun maddi konusu olan konut bazı özellikler arz eder, bu özellikler şunlardır:

• Ceza hukukunda konut devamlı veya geçici olarak kalınan; yapısı, karakteri, şekli, genişliğinden ziyade oturmaya, barınmaya veya yaşamsal ihtiyaçları gidermeye yarayan açık veya kapalı her türlü mekandır.
• Konut insanların barınma ihtiyaçlarını giderdikleri, deyim yerindeyse sığındıkları her yerdir.
• Konut, sadece kişinin ikametgahının bulunduğu yer değildir. Geçici olarak kullanılan yerler de konut sayılır. Önemli olan kişilerin geçici de olsa herhangi bir yeri oturma amacıyla kullanmasıdır. Örneğin, 3 ay süreyle kullanılan bir yazlık eve kimsenin bulunmadığı kış mevsiminde rızaya aykırı girilmesi halinde konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşur.
• Gece kalmaya tahsis edilemese bile, kişinin özel ihtiyaçlarını yerine getirdiği, hayati faaliyetlerini sürdürdüğü her yer konut olarak kabul edilir. Örneğin, insanların yemek yediği, misafirlerini ağırladığı ancak gece kalmadığı bir mekan konut sayılır.
• Konutun bulunduğu yerin açık veya kapalı olması önemli değildir. Örneğin, kişinin kapısı yarı açık bir barakada yaşaması halinde, bu baraka konut niteliğindedir.
• Fiilen hiçbir şekilde zaman geçirilmese veya oturulmasa bile, oturmaya hazır hale getirilen yerler de konut olarak kabul edilir. Örneğin, 3 ay sonra evlenecek olan bir çiftin ev eşyalarını yerleştirmesine rağmen, konutta henüz oturulmadan eşyalarının çalınması halinde konut dokunulmazlığının ihlali suçu işlenmiş olur.

İşyeri Dokunulmazlığının İhlali Suçunun Unsurları ve Cezası (TCK md.116/2)

İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçu, izinsiz girilmesi mümkün olmayan işyerlerine rızaya aykırı girme veya girdikten sonra rızaya aykırı bir şekilde işyerinden çıkmama şeklindeki hareketlerle işlenebilir. Örneğin, işyeri sahibinin izinsiz bir şekilde kiracısının kullandığı işyerine girerek kiracıya ait malları dışarıya atması işyeri konut dokunulmazlığının ihlalidir.

Açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olmayan şirket binası, doktorun muayenehanesi, avukatlık bürosu, emlak bürosu, mimarlık bürosu, işyerlerinin üretim yapılan atölyesi veya lokantaların mutfak kısmına girilmesi konusunda kural olarak işyeri sahibinin rızasının bulunmadığı varsayılır. Bu nedenle açık bir rıza bulunmadan söz konusu yerlere girilmesi, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturabilecektir.

Bazı işyerlerine girip çıkmak için açık rızaya gerek yoktur. Örneğin, bir alışveriş merkezinde bulunan giyim mağazasına girmek için işyeri sahibinden açık rıza almaya gerek yoktur. Bu gibi işyerlerinde işyerine giriş-çıkış konusunda, işyeri sahibinin rızasını önceden açıkladığı kabul edilir. Giriş için sahibinin açık rızasını gerektirmeyen bu işyerlerine girmek işyeri konut dokunulmazlığını ihlal suçuna vücut vermez. Ancak, açık olmadıkları saatlerde bu işyerlerine girmek işyeri dokunulmazlığını ihlal suçuna vücut verir. Örneğin, gündüz faaliyette bulunan bir beyaz eşya mağazasına gece girilerek hırsızlık yapılması halinde, fail hem hırsızlık suçundan hem de işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmalıdır.

Girilmesi mutat olan (olağan) ve bu nedenle girildiğinde işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu oluşturmayan işyerlerine şunlar örnek verilebilir: Süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, restoran ve lokantalar, sinema, otel, bar, manav, kasap, alışveriş merkezi, tiyatro, kahvehane, hastane, banka şubesi, okul vb. gibi yerler girilmesi olağan olan yerlerdir.

Ancak girilmesi mutat olan (olağan) bu işyerlerine girildikten sonra; işyeri sahibinin veya çalışanlarının işyerinden çıkılmasını istedikleri andan itibaren işyeri konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşur.

İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezadır (TCK md.116/1). Yani, işyeri konut dokunulmazlığının ihlali halinde, mahkemenin, faile hapis cezası veya adli para cezası vermek konusunda seçimlik yaptırım uygulama yetkisi vardır. Cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md.116/4).

Konut veya İşyeri “Eklentisinin” Dokunulmazlığını İhlal Suçu ve Cezası (TCK md.116/1-2)

Ceza hukukunda konut eklentisi; diğer bir deyişle müştemilat; konuta veya işyerine bitişik ya da onun yakınında olan, konut veya işyerinin kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Örneğin; balkon, koridor, sahanlık, etrafı çitle çevrili avlu, eve ait etrafı duvarla çevrili bahçe, ahır, odunluk, kömürlük vb. gibi yerler konut eklentisi olarak kabul edilebilir.

Herhangi bir yerin konut veya işyeri eklentisi olup olmadığı her olayda ayrı değerlendirilmelidir. Eklenti olarak kullanılan yerler; kültürel ve yöresel özelliklere, gelenek ve göreneklere göre farklılıklar gösterebilir.

Hemen belirtmek gerekir ki, herhangi bir konutun eklentisine girmek suç oluştururken, yalnızca girilmesi mutat olmayan (normal olmayan) işyerlerinin eklentisine girmek suç oluşturur. Örneğin; şirket binası, doktor muayenesi, avukatlık bürosu vb. gibi işyerlerinin eklentilerine girmek işyeri eklentisine girme suçu oluştururken, bir lokantanın bahçesine girip oturmak işyeri eklentisinin dokunulmazlığını ihlal suçu oluşturmaz.

Konut eklentisinin dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md.116/1). Cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md.116/4).

Açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerine girilmesi halinde; işyeri eklentisinin dokunulmazlığını ihlal suçunun cezası, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezadır. (TCK md.116/1). Cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md.116/4).

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçunun Nitelikli Halleri

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır (TCK m.119).

Cezanın Ertelenmesi, Hagb ve Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (hagb), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur.

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir.

Konut veya işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda; cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya adli para cezasına çevrilmesi şu hallerde mümkündür:

• TCK md. 116’da düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun tüm hallerinde, mahkeme tarafından hükmedilen cezaların ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
• Adli para cezası açısından ise; TCK md.116/1 ve TCK md.116/4’te yer alan konut dokunulmazlığının ihlali suçu, koşulları varsa adli para cezasına çevrilebilir. Ancak, TCK md.116/2 ve TCK md.116/2-4’te düzenlenen işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunda, adli para cezası seçimlik ceza olarak düzenlendiğinden, mahkemenin hapis cezası veya sanığa doğrudan adli para cezası vermesi mümkündür. Mahkeme, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda hapis cezası verdiğinde, hapis cezasını adli para cezasına çeviremez.

Okunma 452 kez