herhangi bir görev üstlenen kişidir. Örgüt üyeliği, örgütün hedeflediği suçların fiilen işlenmesine katılabileceği gibi suçun işlenmesini kolaylaştıran hareketler yapabilir. Örgütün hiyerarşisi içinde en alt kademede yer aldığından emir ve talimat alarak yerine getirir. Ancak, örgüt üyesi, örgütün talimatı olmadan da kendiliğinden örgütün amacı doğrultusunda faaliyette bulunabilir. Örgüt üyeliği suçunun vücut bulması için failin örgütün niteliği ve amacını bilerek örgüte devamlı katılmaya yönelik bir irade ortaya koyması gerekir. Örgüt üyeliği suçunun tespiti için şu kriterler değerlendirilir:
• Hiyerarşik bir ilişki mevcut olup olmadığı,
• Eylemlerin süreklilik ve çeşitlilik arz edip etmediği,
• Örgüt içinde özel bir isim veya kod ismi kullanılıp kullanılmadığı,
• Örgüt içindeki diğer kişilerle sosyal, ekonomik ve ailevi ilişkilerinin olup olmadığı.
Örgüt üyeliği suçunun cezası şu şekilde belirlenir (TCK 220/2):
• Örgüt üyeliği suçunun cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK m.220/2).
• Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır (TCK m.220/3).
• Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur (TCK m.220/4). Örneğin, örgüt üyesi resmi evrakta sahtecilik yaparak basit dolandırıcılık suçu işlerse, hem resmi evrakta sahtecilik suçu (TCK m.204/1) hem dolandırıcılık suçu hem de örgüt üyeliği suçu (TCK m.220/2) nedeniyle ayrı ayrı cezalandırılacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Işıkırık Kararı ile örgüt adına suç işleme suçunu düzenleyen TCK m.220/6 maddesinin öngörülebilir olmadığına ve kanununilik ilkesine aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu madde nedeniyle yargılanarak ceza mahkmumiyeti alanların bireysel başvuru yapmasında yarar vardır.