Pazar, 14 Nisan 2024 14:58

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçu Nedir? (TCK m.158/1-d)

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçu Nedir? (TCK m.158/1-d)

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu;

kamu kurumlarının maddi varlıklarının (ehliyet, nüfus cüzdanı, pasaport, tapu senedi vb.) kullanılarak hileli hareketlerle mağdurun aldatılması ve haksız menfaat sağlanması suretiyle işlenen bir dolandırıcılık suçu türüdür. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu; TCK m.158/1-d bendinde bir nitelikli dolandırıcılık suçu şekli olarak düzenlenmiştir. Bu nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d bendinde 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası şeklinde belirlenmiştir.

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d bendinde şu şekilde düzenlenmiştir:

TCK m.158
1) Dolandırıcılık suçunun;
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

(3) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçunun Unsurları

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

TCK’nın 158/1-d bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Söz konusu kurum yada kuruluşların konumunun suçun işlenmesinde kolaylık sağlayacağı düşüncesi, bu kurum ve kuruluşların bu suçta araç olarak kullanılmasının, ağırlaştırıcı neden olmasını gerektirmiştir. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, bunların isminin kullanılması yeterli olmayıp maddi varlığının kullanılması gerekmektedir. Araç olarak kullanılma, bu kurum veya kuruluşlara ait yazı veya belgeleri amaç dışı olarak kullanmak şeklinde olabilir. Bu kurumlara ait kimlik belgesinin gösterilmesi, basılı evraklarının, kıyafetlerinin, taşıtlarının kullanılması mağdurda güven oluşumunu sağlayacaktır. (Y15CD-K.2014/19092). Örneğin, TOKİ’nin antetli kağıtlarını kullanarak konut satışı yapmaya çalışmak, polis üniforması kullanarak trafik cezası kesiyormuş gibi insanlardan para almak, sahte nüfus cüzdanıyla başkası adına senet imzalayarak karşılığında mal satın almak, sahte tapu senedi vererek taşınmazı kendisine devrettiklerini söyleyerek mağdurdan para alamak gibi hareketler kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçuna vücut verir.

Suçta kullanılan materyalin kamu kurum ve kuruluşunun maddi varlığına benzetilmesi, hatta fotokopisinin kullanılması halinde dahi, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu meydana gelir. Uygulamada, kamu kurum ve kuruluşunun suçta kullanılan materyal gibi bir maddi varlığının bulunup bulunmadığında tereddüt hasıl olduğunda, ilgili kamu kurum ve kuruluşuna müzekkere yazılarak suçta kullanılan materyal gibi bir maddi varlığının olup olmadığı sorulmaktadır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşması için kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması yeterli olup bu kurum ve kuruluşların suçtan zarar görmesi gerekli değildir. Özellikle belirtelim ki, kamu kurum veya kuruluşunun merkez veya yerel teşkilatının dolandırıcılık suçunda araç olarak kullanılması arasında herhangi bir fark yoktur.

Suça Teşebbüs Hükümleri

Ceza hukukunda suça teşebbüs, işlenmesi amaçlanan bir suçun kanunda yazılı icra hareketlerine başladıktan sonra failin iradesi dışındaki sebeplerle suçun tamamlanamamasıdır (TCK md.35). Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kalması mümkündür. TCK m.158/1-d’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kalması halinde, faile verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir (TCK m.35/2).

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun tamamlanabilmesi için mağdurun hileli hareketlerle aldatılarak zarara uğratılması gerekir. Kamu kurum ve kuruluşlarının maddi varlıkları kullanılarak suçun icra hareketleri yapılmasına rağmen zararın meydana gelmemesi halinde suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılacaktır. Örneğin, bir kimsenin imzası taklit edilerek hazırlanan sahte bononun icraya konulması, ancak icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durması halinde; kamu kurumu olan icra müdürlüğünün araç kılınarak icra takibi yapılması nedeniyle TCK m.158/1-d’de düzenlenen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle” dolandırıcılık suçuna teşebbüs edilmiş olur. Aynı olayda, takibe itiraz edilmemesi üzerine haciz tatbik edilmiş olsaydı, haczin tatbiki zarar unsurunu oluşturacağından suç tamamlanmış olacaktır.

Sanıkların üzerine atılı kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun, katılan … aleyhine haciz işlemi tatbik edilmesiyle tamamlandığı cihetle, teşebbüs hükümleri uygulanamayacağının gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. (Y11CD-K.2022/3855)

Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde indirim hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.
Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun tamamlanması halinde fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için failin suçtan zarar gören veya mağdurun zararını gidermesi gerekir. Ancak, TCK m.158/1-e’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu teşebbüs aşamasında kalmışsa zarar giderilse bile fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz.

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-d) tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir (TCK m.168/1). Yani, soruşturma aşamasında zararın giderilmesi halinde cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir (TCK m.168/2).

Görevli Mahkeme

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun (TCK m.158/1-d) yargılaması ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilmektedir.

Kamu kurumlarının nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan sahte kimlik ve trafik tescil şube müdürlüğünün maddi varlığı olan sahte plaka kullanma sözkonusu olduğundan kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde, hüküm kurulması, bozma nedenidir. (Y15CD-K.2013/17937).

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaştırma

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun (TCK m.158/1-d) takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Suç resen soruşturulur. Suçun mağduru, şikayet hakkını en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanılmalıdır. Bu suçtan dolayı dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-d), nitelikli dolandırıcılık suçunun bir türü olduğundan taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardan değildir. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir. Bu suç uzlaşma kapsamında olmadığından uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanığın 5 yıl gözlenmesi ve sanık hakkında verilen hükmün bu süre boyunca hiçbir sonuç doğurmaması, sanığın bu sürede yeni bir suç işlememesi halinde hakkındaki davanın düşmesi olarak tanımlanabilir.

HAGB kararı verilmesinin önemli şartlarından biri mağdurun uğradığı zararın giderilmesi şartıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-d) nedeniyle oluşan zararın giderilmesi halinde bazı hallerde suçun cezasının HAGB kararı verilebilmesi için gerekli olan miktara düşmesi mümkündür. Suçtan zarar gören veya mağdurun zararının giderilmesi halinde mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermesi mümkündür.

Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-d) nedeniyle sanık hakkında verilen ceza 1 yılı aşacağı için, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Ancak, daha az cezayı gerektiren haller (TCK m.144) ve bazı akrabalık hallerinin mevcut olduğu durumlarda (TCK m.167/2) cezanın miktar itibariyle 1 yıl veya daha altı bir miktara inmesi söz konusu olabileceğinden, bu hallerde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-d) nedeniyle, şartları varsa, hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

 

Okunma 1500 kez