Bu sayfayı yazdır
Pazar, 25 Şubat 2024 18:45

Aile Konutu Şerhi ve Tahliye Taahhüdü İlişkisi

Aile Konutu Şerhi ve Tahliye Taahhüdü İlişkisi

Aile konutu eş ve çocukların yaşam faaliyetlerini sürdürdüğü mekan olurken kiralanan konutların da aile konutu niteliği taşıması mümkündür. Kira yolu ile sağlanmış olan aile konutu eşlerden biri tarafından kiralandığında diğer eşin kiralayana bildirim yapması sonucunda sözleşmeye taraf olması söz konusudur.

Bu durumda da bildirim yapan eşin kira kontratına yönelik uyuşmazlıklarda diğer eşle beraber müteselsil sorumluluğu olur. Kiralayan tahliye talebi ile işlem yapacağı zaman her iki eşe birden işlemleri yöneltmesi gerekir.

 

Medeni Kanun’un 194. Maddesi kapsamında eşlerden biri diğer eşin açık rızasını almadan aile konutuna yönelik kira sözleşmesini feshedememektedir. Ayrıca aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamadığı gibi konutu devretme hakkı da olmaz.

Yargıtay kararları söz konusu olduğunda ise kira sözleşmesinin tarafı olmayan eş tahliye taahhüdüne rızası olmadığını beyan ettiğinde kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun mahkeme kararı ile belgelenmesi gerekir.

Tahliye taahhüdünde imzası olmayan eş itiraz etmek istediği takdirde aile konutu tespiti davası açar. Bu dava ile kiralanan taşınmazın aile konutu olduğu belgelenir.

Kira sözleşmesine konu olan taşınmazın aile konutu olması halinde tahliye taahhütnamesi imzalanırken diğer eşin imzası da gerekir. Kiralananın aile konutu olmadığı durumlarda bu tür bir gereklilik doğmamaktadır.

Aile konutu ile ilgili olarak tahliye taahhüdü imzalandığında imzası olmayan eşe itiraz hakkı doğar. Eşin itirazının dinlenmesi için de kiralananın aile konutu olduğunun mahkeme kararı ile belgelenmesi gerekmektedir.

Aile konutu tespiti davası açılacağı zaman dava eşe yöneltilir. Kural olarak aile konutu tespit davasının muhatabı diğer eştir.

Okunma 418 kez
Super User