Bu sayfayı yazdır
Pazar, 14 Nisan 2024 14:52

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık Suçu Nedir? (TCK m.158/1-e)

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık Suçu Nedir? (TCK m.158/1-e)

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen dolandırıcılık suçu;

kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenen bir dolandırıcılık suçu türüdür. Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen dolandırıcılık suçu; TCK m.158/1-e bendinde bir nitelikli dolandırıcılık suçu türü olarak düzenlenmiştir. Bu nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e-son bendinde 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacak kadar adli para cezası şeklinde belirlenmiştir.

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e-son bendinde şu şekilde düzenlenmiştir:

TCK m.158
1) Dolandırıcılık suçunun;
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

(3) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Unsurları

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen dolandırıcılık suçunun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşları, genel, katma ve özel bütçeli kurumlar, belediyeler ve bu kurumların kurdukları döner sermayeli kuruluşlar, kamu iktisadi teşekkül ve teşebbüsleri, özel kanunlarla kurulan diğer devlet teşekkülleridir. Kamu kurumu; belirli bir ya da birkaç kamu hizmetini ya da faaliyetini yürütmekle görevli, tüzelkişiliğe sahip idare teşkilatı birimidir (YCGK-K. 2018/524). Suçun zarar göreni olarak kabul edilen kamu kurum ve kuruluşu; merkezi veya mahalli idareye bağlı belediyeler, bakanlıklar, il özel idareleri gibi kurumlar olabileceği gibi bu kurumlar bünyesindeki genel müdürlükler (Orman Genel Müdürlüğü, İSKİ Genel Müdürlüğü, İETT Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü vs.) de kamu kurumu olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, Üniversiteler, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile ÇAYKUR, BOTAŞ gibi iktisadi işletmeler de kamu kurum veya kuruluşu olarak nitelendirildiğinden suçun zarar göreni olarak kabul edilmektedir.

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Anayasanın 135. maddesiyle tanımlanmıştır. Anılan maddeye göre, belli mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen hükümlere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçilen kamu tüzel kişileridir. Örneğin, Barolar, Noterler Birliği, Ticaret ve Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları gibi kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır (YCGK-K. 2018/524). Dolandırıcılık suçunun kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları zararına işlenmesi halinde de TCK m.158/1-e’de düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık suçu vücut bulur.

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir (Y15CD-K.2014/20347).

TCK m.158/1-e’de düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık suçunun vücut bulması için failin hileli hareketi neticesinde kamu kurum veya kuruluşunun kamu zararı bulunmalıdır. Suçtan zarar gören kamu kurum ve kuruluşunun ‘kamu zararı’ mutlaka malvarlığına ilişkin ve belirli bir zarar olması gerekir. Zararın miktarı suçun unsurlarının oluşumu açısından bir önemi yoktur. Örneğin, yerine başkasını sınava sokarak öğretmen olarak atanmasını sağlayan ve devletten maaş alan kişi kamu zararına sebebiyet verdiğinden TCK m.158/1-e’deki kamu kurumu ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işelemiştir. Yargıtay’ın aşağıda yer verdiğimiz kararlarına göre, suçun konusu devletin karşılamakla yükümlü olduğu bir şey ise ortada bir kamu zararından bahsedilemeyeceğinden TCK m.158/1-e’de düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık suçu oluşmaz. Örneğin, 18 yaşından küçük çocuğunu başkasının ismiyle tedavi ettirerek sağlık harcaması yapılmasına neden olan anne, yaşı küçük çocuklar açısından sağlık hizmetlerinin ücretsiz olması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçu işlemiş olmaz.

Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Dolandırıcılık Suçunda Teşebbüs Hükümleri

Ceza hukukunda suça teşebbüs, işlenmesi amaçlanan bir suçun kanunda yazılı icra hareketlerine başladıktan sonra failin iradesi dışındaki sebeplerle suçun tamamlanamamasıdır (TCK md.35). Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kalması mümkündür. TCK m.158/1-e’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kalması halinde, faile verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir (TCK m.35/2).

Sanık …‘ın … İsimli iş yerinin Mesul müdürü olduğu, diğer sanık …‘in ise burada çalıştığı, olay tarihinde sanıkların eylem birliği içerisinde hareket edip, mağdur …‘in kimlik bilgilerini kullanarak, onun adına başka bir şahsı muayene ettirip göz polikniliğinden gözlük reçetesi düzenlettirdikleri, akabinde bu gözlüğün verildiğine ilişkin tahakkuk işleminde bulundukları ve ilgili resmi reçetenin arkasına müştekinin yerine imza attıkları, olayın anlaşılması üzerine gözlük verme işlemine ilişkin tahakkukun iptal edilmiş olması sebebiyle kurumun herhangi bir ekonomik kaybının ve zararının bulunmadığı, bu suretle sanıkların kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçları işlenmiştir (Y15CD-K.2019/5024)

Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde indirim hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun tamamlanması halinde fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için failin suçtan zarar gören veya mağdurun zararını gidermesi gerekir. Ancak, TCK m.158/1-e’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu teşebbüs aşamasında kalmışsa zarar giderilse bile fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz.

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-e) tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir (TCK m.168/1). Yani, soruşturma aşamasında zararın giderilmesi halinde cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmeden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir (TCK m.168/2).

Görevli Mahkeme

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun (TCK m.158/1-e) yargılaması ağır ceza mahkemesi tarafından yerine getirilmektedir.

Suçun Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaştırma

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun (TCK m.158/1-e) takibi şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Suç resen soruşturulur. Suçun mağduru, şikayet hakkını en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanılmalıdır. Bu suçtan dolayı dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-e), nitelikli dolandırıcılık suçunun bir türü olduğundan taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardan değildir. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir. Bu suç uzlaşma kapsamında olmadığından uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanığın 5 yıl gözlenmesi ve sanık hakkında verilen hükmün bu süre boyunca hiçbir sonuç doğurmaması, sanığın bu sürede yeni bir suç işlememesi halinde hakkındaki davanın düşmesi olarak tanımlanabilir.

HAGB kararı verilmesinin önemli şartlarından biri mağdurun uğradığı zararın giderilmesi şartıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçu(TCK m.158/1-e) nedeniyle oluşan zararın giderilmesi halinde bazı hallerde suçun cezasının HAGB kararı verilebilmesi için gerekli olan miktara düşmesi mümkündür. Suçtan zarar gören veya mağdurun zararının giderilmesi halinde mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermesi mümkündür.

Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçun (TCK m.158/1-e) nedeniyle sanık hakkında verilen ceza 1 yılı aşacağı için, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Ancak, daha az cezayı gerektiren haller (TCK m.144) ve bazı akrabalık hallerinin mevcut olduğu durumlarda (TCK m.167/2) cezanın miktar itibariyle 1 yıl veya daha altı bir miktara inmesi söz konusu olabileceğinden, bu hallerde hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Cezanın ertelenmesi, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-e) nedeniyle, şartları varsa, hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

 

Okunma 1203 kez
Super User