Tüketiciler, sözleşmeyi imzalamaları ile ya sözleşme bedelini peşin olarak ödemektedirler ya da senet ve benzeri belge vermektedirler. Özendirici yöntemler kullanılarak belli yerlere davet edilen tüketicilere bu davetin içeriğinden ve amacından bahsedilmemektedir. Satıcılar tarafından cayma hakkı süresi dolmadan tüketiciden ödeme alınmaktadır veya kendilerini borç altına sokan belgeler imzalatılmaktadır.
Tüketicilere karşı yürütülen psikolojik algı operasyonuyla, zorla ve baskıyla imzalatılan bu sözleşmeler ve ödeme planları matbu halde, tüketicilerle önceden müzakere edilmeden hazırlanan ve sadece tüketiciye cezai şart ödemesini öngören, iyi niyet kuralına aykırılık teşkil eden bir sözleşmelerdir.
Malumunuz üzere, TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN NO: 4077’da düzenlenen Sözleşmedeki Haksız Şartlar, Madde 6- (Değişik: 6/3/2003-4822/7 md.) maddesi gereği, Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.
HEDİYE TATİL KAZANDINIZ FIRSATI İLE TÜKETİCİLERE DEVRE TATİL, DEVRE MÜLK, HİSSELİ GAYRIMENKUL SATIŞ SÖZLEŞMESİ İMZALATILMASI HALİNDE HEDİYE TATİLİN İÇERİĞİ VE TİCARİ AMACIN TANITIM FAALİYETİNDEN ÖNCE TÜKETİCİYE BİLDİRİLMESİ ZORUNLUDUR.
Devre mülk ve devre tatil / hisseli gayrımenkul satış sözleşmeleri ile ilgili olarak, satıcı veya sağlayıcının hediye tatil, kampanya, ücretsiz yemek ve gezi gibi isimler altında satışı özendirici yöntemler kullanarak tüketiciye bir davette bulunması halinde, bu davetin içeriği ve ticari amacının tanıtım faaliyetinden önce yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye bildirmesi zorunludur. Yargılama aşamasında bu bilgilendirmelerin yapıldığına dair ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Devre mülk veya devre tatil satıcıları uygulamada özelikle hediye tatil hakkı kazandınız fırsatı ile tüketicilere devre mülk veya devre tatil sözleşmesi, buldukları YENİ ADLA, HİSSELİ GAYRIMENKUL SATIŞ SÖZLEŞMESİ imzalatmaktadırlar. Bu durumda satıcı veya sağlayıcı yönetmeliğin 5.maddesi uyarınca bu hediye tatilin içeriğini ve ticari amacının tanıtım faaliyetinden önce yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye bildirmemesi halinde, tüketiciler yönetmeliğe aykırılık sebebi ile yasal yollara başvurabilecekleridir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi; 4822 Sayılı yasayla değişik 4077 Sayılı TKHK’nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri, adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu 07.08.2007 tarihli sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifadeyle tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür.” şeklinde görüş bildirmiştir.
BÖYLESİ ACIMASIZ, İNSANLARIN ÜÇ KURUŞ MALVARLIĞINA GÖZ DİKEN, ZAVALLI VE ÇARESİZ İNSANLARI HUKUKU DOLANARAK KANDIRAN, KORKUTAN, İRADELERİNİ SAKATLAYAN, TELEFONLARDA VE YÜZYÜZE GÖRÜŞMELERDE BİTMEK BİLMEYEN YALAN VE VAATLERLE ALDATAN, TÜRLÜ HİLELERLE, ZORLA VE BASKIYLA SÖZLEŞMELER İMZALATAN, HAKLARINDA BU SEBEPTEN DE YÜZLERCE ŞİKAYET YAPILMIŞ OLAN, GAZETELERE MANŞET OLAN, TÜKETİCİLERİ MADDİ MANEVİ ZARARA SOKAN ŞİRKETLERİN, MUTLAKA YÜCE TÜRK YARGISI ÖNÜNDE HESAP VERMELERİ GEREKMEKTEDİR.
Devremülk Mağdurlarının Yapması Gerekenler
Devre mülk dolandırıcılığı gibi hassas bir konuda, hukuki danışmanlık hizmetlerine başvurmak son derece önemlidir. Bir avukattan hukuki yardım almalı ve tüm belgeleri ve iletişim kayıtlarını saklamalıdırlar. Ayrıca, söz konusu dolandırıcılığı ilgili tüketici koruma kuruluşlarına bildirmek faydalı olabilir. Mağdurlar, ödeme iadesi veya zararlarını tazmin etme konusunda yasal haklarına sahip olabilirler. Bu nedenle, her adımda dikkatli ve belgeli hareket etmeleri önemlidir. Geçersiz sözleşmeye dayanarak davacının fesih ve ödediği bedelin iadesini her zaman talep hakkına sahiptir.
Nebi Hukuk Bürosu olarak devremülk dolandırıcılarına karşı açtığımız davalarda Müvekkillerin haklılığı ispat edilmiş ve birçok tüketici hakkına kavuşturulmuştur.
Av. Nilgün Yüksel Yaşa

